
Öykünerek bir öykü yazamazsın
yaşamadan bir hayat
her acı nöbetinin terhisidir her bir mısra
her sevinç, müphem hülyalarla çıkagelir..
Acılarının aksini bulmak içindir tüm arayışlar
“işte orada! O da kader çizgilerime tanık” demek için
oysa imrenemezsin dişliler arasında ezilen bir şeylere
metallerden yorgunluk bekleyemezsin
demirden örülmüş bir dünyadan haşyet..
Ya da
yönelebilir misin
rüzgârın raksına kapılmış kuru bir yaprağa
dilde asılı kalmış bir duaya
mütereddit, kaçamak bir bakışa
Bakmaklar, dokunmaklar ve solumaklar
her şey kusurlu bu çağda
çizgiler keskin, sözler istinadsız
ve artık her mevsim doluyor, pıtraklar koynuna..
M. Musab ÖNDER