
Sabahattin Ali Kimdir?
Ülkemizin önemli yazarlarından ve şairlerinden olan Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Kırklareli’de doğdu. İstanbul’daki Muallim Mektebi’nde aldığı nitelikli eğitim sayesinde Yozgat’ta öğretmenlik yapmaya başladı. Birkaç yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yabancı dil eğitimi alması amacıyla yurtdışına gönderilen isimler arasındaydı. 1928-1930 yılları arasında yabancı dil eğitimini Almanya’daki bir dil fakültesinde aldı. Burada Ivan Turgenyev, Edgar Allan Poe, Thomas Mann gibi yazarların eserleriyle tanıştı. Sabahattin Ali’nin bu yazarlardan etkilendiği görülmektedir. Sabahattin Ali kitapları ve şiirleri son yıllarda ülkemizde büyük ilgi görmektedir. Yıllardır düşmediği çok satanlar listelerinde yerini koruyan en sevilen eseri Kürk Mantolu Madonna’nın yanına diğer kitapları Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan eklenmiştir.
Sırça Köşk
… halk, beyinsiz, dilsiz, gözsüz kelleleriyle dağılmak üzereyken, aralarında canından bezmiş biri: “Böyle başın da bana lüzumu yok!” diyerek, boynuzundan tuttuğu kelleyi fırlatıvermiş. İşte o zaman herkesin şaştığı bir şey olmuş: Hızla gidip sırça köşke çarpan kelle orada: “Şangır!…” diye koskocaman bir gedik açmış. Halk her şeyden sağlam, hiçbir zaman yıkılmaz, kırılmaz bildiği o koskoca sırça köşkün bu kadar çürük olduğunu görünce, ellerindeki kelleleri birbiri arkasına ona fırlatmaya başlamış, göz açıp kapayıncaya kadar tuzla buz olan sırça köşk çökmüş, yıkılmış…
Bize bu topraklar üzerinde görünmeyen, gösterilmeyen, ötelere itilen bambaşka hayatlar yaşandığını, bu hayatların var ve gerçek olduğunu temiz dupduru bir dille anlatan Sabahattin Ali, edebiyatımızın ilk “gerçekçi, devrimci, halkçı” yazarlarındandır. Kendi ifadesiyle, onun öykülerinde “hep açlar, çıplaklar, dertliler; geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklar; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenler; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenler; doktor parasına güç yetiremeyenler; hakkını alamayan benzi soluk, yüreği kederli insanlar” vardır. Hayat neyi ihtiva ediyorsa onun anlatılmasını bir memleket vazifesi olarak gören Sabahattin Ali, son kitabı Sırça Köşk’te, daha önceki öykülerinde olduğu gibi yoksul hayatların karanlıkta bırakılmış ayrıntılarına odaklanıyor. Kitaba adını veren “Sırça Köşk” masalı, mevcut iktidarın halka yabancılaşmış bir çıkar grubuna nasıl dönüştüğünü alegorik bir tarzda anlatan özgün bir masal olarak öne çıkıyor. Sırça Köşk, içinde toplumsal yergi içerikli dört masalla, on üç öykünün yer aldığı, dönemin sosyal, siyasal, kültürel ortamını güçlü bir şekilde resmeden benzersiz bir eser.